26 Mart 2009 Perşembe

Medya Amacına Ulaştı, Herkes Memnun

Dikkat ederseniz, Lincoln haberleri bir anda kesildi. Şimdi de soğutma işlemi başladı gibi görünüyor. Pazartesi günü Cassio'nun dönüşünü iştahla bekleyenler vardır, eminiz. Cezalar havada uçuşacak, Lincoln rest çekecek ve bu iş burada bitecek diye.

Biz hala üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Daha fazlasını da yapabiliriz. Birileri, Lincoln'e özel muamele yaptığımızı düşünüyor olabilir. Bu iddiada haklılık payı da olabilir. Bu kişilerin kendilerine sorması gereken soru "neden?" olmalı. Lincoln neden önemli?

Yan taraftaki anketler bu sorunun cevabını biraz netleştirebilir belki.

Hatalardan geri dönme zamanı geldi. Akil birilerinin bu kısır tartışmaları bitirip, Galatasaray'ın elindeki bütün değerlere sahip çıkmasını öğütlemesi zamanı geldi.

Bakmakta fayda var: http://www.galatasaray.org/gsdergi/roportajlar/haber/3222.php

24 Mart 2009 Salı

Lincoln İçin İmzalar

E-postalar yağmaya devam ediyor. Onlar geldikçe ne kadar doğru bir işe kalkıştığımızı daha iyi anlıyoruz. Değerlerimize sahip çıkma zamanı geldiği açık bir şekilde ortada. Galatasaray'ı ve yıldızlarını spor sayfalarından takip edip, birilerinin kaprisleriyle şekilden şekle sokulduklarını izleme, sonra da hayıflanma zamanı geride kalmıştır.

Yapılan hataların karşısında durmak zorundayız. Bu nedenle, sizden ricamız, bu yazının altındaki yorum bölümüne isimlerinizi yazmaniz. Bu, bir nevi imza toplama aşamasını teşkil edecek. Yeterince kalabalık olduğumuzda bizi dinleyecek birilerinin çıkacağına eminiz.

Lütfen imzalayın: "Lincoln'ü Bırakmıyoruz"...

23 Mart 2009 Pazartesi

Yorumlarınızı Bekliyoruz...

Kısa zaman içinde birçok mail aldık. Devamı da gelecek, biliyoruz. Çünkü bu sadece Lincoln özelinde tartışılması gereken bir konu değil. Konu, Galatasaray'ın her geçen gün daha geriye gitmesi. Ehil olmayanların bir çuval inciri berbat etmesini engelleyebiliriz. Engellemeliyiz.

Lincoln'ü bırakmıyoruz... Tıpkı Arda'yı, Kewell'ı, Hakan Balta'yı, Baros'u ve diğerlerini bırakmadığımız gibi. Gitmesi gerekenler ortadadır.

Lincoln'ü bırakmıyoruz...

Neler Oluyor?


Son gelişmelerden haberdarsınızdır. Lincoln bavullarını topladı ve Brezilya'ya gitti. Sevgili Adnan Sezgin de "gerekli cezanın verileceğini" söyledi. Burası bir lise sınıfı mı? Askeri kamp mı? Neler oluyor beyler? Bütün takım izinliyken neyi yasaklıyorsun? Kime neyi yutturuyorsun?

Bu gidişten dönmek gerekiyor. Bunun nereye varacağını biliyoruz. Galatasaray hem milyonlarca euro kaybedecek, hem de Lincoln'ü.

Artık ceza istemiyoruz. Kavga istemiyoruz. Her zaman aile olduğunu iddia eden Galatasaray'ın gerçek bir aile gibi davranmasını istiyoruz.

Kulübe ve followlincoln@gmail.com a mail atın, yorum yazın.

Huzur istiyoruz...

Cassio'nun Arkasında Dur!


Galatasaray camiasında olan biteni anlamaya çalışıyoruz. Türkiye ve Türk insanına has bir üslupla bekliyoruz. Bekliyoruz ki, aklı selim bir iki kişi problemlerin gerçek nedenlerini tespit edebilsin ve kulübü düzlüğe çıkarsın. Bekliyoruz ki, yapmacık ve zorlama olanlar değil, evrensel ve insani değer yargıları hakim olsun kulüp ve takım yönetiminde. Ama beklemek sorunları çözmüyor, bunu görüyoruz.


Görünen o ki, birileri bazı kararlar almış ve kimsenin onayını alma ihtiyacını duymadan uygulamaya başlamış bile. Bir kılık değiştirme ve kurban etme uzmanı olan Adnan Sezgin ve takipçileri hem Bülent Korkmaz'ı hem de Cassio Lincoln'ü kurban verme yolundalar.


Bülent Korkmaz Galatasaray tarihinin en önemli figürlerinden biridir, kabul ediyoruz. Onun simgelediklerini tartışacak da değiliz. Ancak gözlerimizi açmak durumundayız. Birileri, Bülent Korkmaz'ın yetersiz muhakeme yeteneğini, empati noksanlığını ve en önemlisi de nostaljiye dayalı egosunu kullanarak Cassio Lincoln'ü yok etmeye çalışıyor.


Lincoln'ün çok disiplinli, itaatkar ve özverili bir savaşçı olduğunu iddia ediyor değiliz. Ancak onun futbol tutkusu ve benzersiz yeteneklerini tartışma gereğini de hissetmiyoruz. Taraflı ve yıkıcı medyayı bırakıp sağduyu ile düşündüğümüzde tespit edeceğimiz çok açık bir gerçek var: Cassio Lincoln, bu topraklarda futbol oynamış en yetenekli üç yabancıdan biridir. Üstelik bunu söylerken bile, hala en yüksek form grafiğine şahit olmuş değiliz biz Lincoln'ün.


Çok kolay unutan bir toplum olduğumuz ortada. Daha birkaç hafta önce baros, arda ve kewell'ın desteğiyle türkiye ve hatta avrupa'nın en iştahlı hücum gücünün belkemiğini oluşturmuş olan bu adama haksızlık etmek dünyanın en kolay işi. Kapasitesi Lincoln'ün onda biri etmeyen futbolcuların ve çapı Galatasaray'ın yarısı etmeyecek bir teknik adamın kaprislerine uyup, Galatasaray'ın gerçekten ihtiyaç duyduğu sanatçılara kapıyı göstermeyelim. Bilelim ki, bugün onu harcayanlar yarın baros'u, öbür gün kewell'ı harcayıp, arda'yı da kaybedeceklerdir.


Lincoln buraya gelmeden önce Schalke forumlarında da benzer tartışmalar yaşandı. Kimisi "gitsin şımarık" dedi. Kimisi "bizi bırakma cassio". Gerçek şu ki, Cassio'nun yeri Schalke'de asla dolmadı. Yerine yapılan flaş transferlere karşın. Bu boşluğun dolmama nedeni Lincoln'ü özel yapan şeyde gizliydi aslında. Görmemiz gereken de budur. Lincoln, endüstriyel futbolun makineleştirdiği futbol gladyatörlerinden biri değil, hiçbir zaman da olmayacak. O, nesli tükenmekte olan ve aslında sırf bu yüzden bile korunması gereken bir adam. Tüm o tekme kıyametin içinde futbol oynamaya, taraftarlarını mutlu etmeye çalışan bir sanatçı.


Lincoln gittiğinde, onun boşluğunu hayıfla izleyip üzüleceğiz. Şımarıklıklarını da, bakmadan attığı pasları da, seyirciyle kurduğu diyaloğu da özleyeceğiz. Lincoln'den Hagi gibi olmasını beklemeyi bırakıp, sahada yaptıklarının keyfini sürmeliyiz bir an önce, tabi Korkmaz ve Sezgin bizden önce davranmazsa. Basının pompalamaya devam ettiği ve onun aracısı olduğu kabadayı-külhanbeyi kültürünü bir kenara bırakıp futbolun aynı zamanda bir sanat da olduğunu hatırlamalıyız.


Hepimiz son derece dirayetli, ilkeli, prensiplerine bağlı, çalışkan ve fedakar insanlar mıyız ki her figürden bunu bekliyoruz? Her futbolcu hasan şaş kadar hırslı, hagi kadar buyurgan, hakan şükür kadar demagog veya sabri kadar itinasız olmalı mı? Hayır. Unutmayalım ki, bu ülkede herkes herşey için eleştirilebilir. Çünkü bu ülke, değer yargıları kökünden sarsılmış ve bu değerlerin eksikliğinde çalkalanan bir ülkedir. Lincoln, ergün kadar centilmen, taffarel kadar insan canlısı veya ümit davala kadar savaşçı değildir, kabul. Lincoln lincoln'dür çünkü. Seyirci arkasında olunca harikalar yaratacak kadar kalpten oynayan, kendisine haksızlık yapıldığı zaman gözü hiçbir şeyi görmeyen ve içine kapanan, kimsenin oyuncağı olmayı kabul etmeyen bir adamdır. İster kabul edin ister etmeyin, Lincoln bizim yıldızımızdır ve sahip çıkılmadığı taktirde sevinen Fenerbahçe, Beşiktaş ve diğer rakiplerimiz olacaktır.


Biz ona sahip çıkıp tavrımızı koymalıyız ki, o da bizim bildiğimiz Lincoln gibi çıksın sahaya. Biz onun arkasında olmalıyız ki, futbola duyduğumuz saygının da arkasında duralım. Böyle sanatçıları kucaklamalıyız ki takım kafası çalışmayan atletlerle dolup taşmasın. Sesimizi çıkarmalıyız ki, Bülent Korkmaz hem ona duyduğumuz sevgiyi, hem de Lincoln'ün verdiklerini ve verebileceklerini ayaklar altına almasın.


Hoşgörü ve anlayışla her şey çözülecektir. Kıskançlık ve kibirle ise elindeki büyük değerleri yitiren Galatasaray olacaktır.


Siz de bu görüşleri paylaşıyorsanız, followcassio@gmail.com adresine gönderin e-postaları. Biz de bunları yönetime ve gerekli yerlere iletelim. Diyelim ki:


LINCOLN'ü BIRAKMIYORUZ!!!